26 Nis 2010

üçyüzaltmış derecenin alt'ama'ma'sı

alkol damarları akvaryum bellemiş
balık gibi yüzüyor...
her geçen saatte
akvaryuma daha fazla balık doluyor...
her an tepki vermeye hazır kaslar
tepkisizlik içinde boğulmaya başlamış..
diller yalpalayıp boşvermiş artık cümle kurmayı...
mantık devreden çıkmış,
hiç tanımadığın adamların/kadınların ellerinde ellerini
bulmaya başlamış herkes...
Mekanlar kesmemiş
başka mekanlara doğru yol alınmaya başlanmış...
işte tam o anda
her şey durmuş...
zaman-mekan-yer-insanlar hiç bir şey kalmamış...
slowmotion bir şekilde geçermiş gerçekten insanın bütün anıları
aklından o kısacık anda...
görmeyi istemeyeceğin ne kadar şey varsa görürmüşsün...
kiremit tozlarına bulanmış ellerim bak
yaptığım çamurdan pastayı kaplıyorum...
deliler gibi kulaç atıyorum,önümde 1 saniyelik mesafe
evet daha hızlı kulaç at,bedenini fırlat kapa o 1 saniyeyi
ve tak madalyayı boynuna...
küfür etmemelisin o yumruğu o çocuğun suratına atmamalısın,
bak geçirdi boynundaki çapayı kafana,her yer kan içinde...
ne olmuş yakın arkadaşın hoşlandığın çocukla çıkıyorsa o hala en yakın arkadaşın ki nefret etmemelisin ondan...





ve tiradın burda biter...
evet kazanacaksın o sınavı ve sahne tozundan ayrılamayacaksın emin ol buna hocalar sana bayıldı...
Ama baba sahne tozu yutanlar boş beleş insanlar değildir.Hayır değildir.Mümkünse görüşmeyelim baba,nefret ediyorum senden...
Şebnem Ferah beni sevmezsen yağmurları sev diyor ellerim ellerinde doğum günüm..bağımsızlığımın ilk günü...Ve seninle ilk günüm..ah ne mutlu,ne sarhoş,ne bencilim...
Pasaporttayız bak..iki yumruk bir tekme geliyor senden bana.
Dudağım şiş,başım şiş,bacağım mosmor...Köpeğim ama sana..
attığın sopayı koşup tekrar sana geri getirmekten vazgeçmiyorum..
Küçücük odadayım..Vizeler mi var finaller mi? Kızın teki arıyor..Aldatıldım..Evet evet..bende sonunda aldatıldım..
Ama ilk benim seni aldattığımı öğrenemeyeceksin hiç bir zaman...
Annemin kollarındayım ya...Ne gelirse gelsin..Su içinde yüzüyor sanki tekrar bedenim...
Tatlı,sevimli olan sensin ben soğuk uyuz mendebur olanım diyor adam kilometreler öteden,yetiştirmeye çalıştığın projenle uğraşıyorken sen montaj masasının başında...
Hayır sen tatlı sevimli bir kedisin diyorum içinden gülümseyerek...
Deri mont,üsküdar,kız kulesi,sıcacık eller,kalbi kocaman bir adam,vega,bira ve ...
Soğuk bir otobüs camına dayalı alnım,ışıklar geçiyor hızla..
lastik izlerinin bol olduğu asfaltlar...ve sıcacık bir gülüş kollarımda...
Beyazlar içindeyim bak,üşüyorum...Ne çok isterdim yanımda olmanı ve ellerimden tutmanı..Bak aşkımız uçup gidiyor içimden..İki damla akıyor gözlerimden...O kadar..Hiç ağlayamıyorum...Buz kesiyorum...
Mavi saçlarım uçları kıpkırmızı...Kafamda kepim...ellerimde İstanbul hayallerim...
Köleyim ben..sistem kölesi..
Mavi gözleri,elleri,dudakları,hayalleri...benden sonra tanıdığım en saf,en hesapsız kitapsız insan hayatımda...Sıcacık yanı...
Ah bu ağacı kesmesinler ve ben hep dinleneyim gölgesinde...
üçyüzaltmış derece dönüyorum havada.
hayatım üçyüzaltmış defa geçiyor gözlerimden,
ellerimden,
yüreğimden...
bitti mi?
diye bağırıyor birileri...
Dedim ya birileri...
Hafızam geçmişte..
şimdi yok..
gelecek yok...
bırakın beni uyuyayım diyorum..Uyumak çok güzel..
Bak bir daha açılmayacak gözlerim biliyorum diyorum...
Yıldızlar ne çokmuş aslında...
kendine gel diyorlar.
Açıyorum gözlerimi
var mı bir bira daha diyorum...
ters dönmüş arabanın yanında sırt üstü uzanmışız dört kişi..
kahkaha atmaya başlıyoruz.
deliler gibi gülüyoruz.
sigara istedi canım diyor biri
yine gülüyoruz...
sıçtınız film şeridime diyorum..
gülüyorlar...
kaç kere yaşar insan bu şeridi diyorum.
yine gülüyorlar...
sirenler çalıyor...
çok rahatsız ediciler...

Hiç yorum yok: