26 Şub 2009

Sartre der ki Akıl Çağı'nda

bütün özgürlüğü üstüne çullanmıştı yine... özgürdü, her şeyde özgürdü, hayvan ya da makine olmakta özgürdü, 'olur' ya da 'olmaz' demekte özgürdü, mırın kırın etmekte özgürdü... yalnızdı, korkunç bir sessizligin ortasinda, özgür ve yalnız, yardımsız ve mazeretsiz, bir daha dönememecesine karar vermeye mahkum, her zaman için özgür kalmaya mahkum...

23 Şub 2009

iç dökmesi / Peter Pan mıı olucan sen başımıza?

şimdi şurda oturmuş karın yağışını izliyorum...
iki sigara ve bir kahve içtim aç karnına..hiç yiyesim yok..Hafif bir bulantı kaplıyor içimi..Ellerim üşüyor eldivenlerim elimde...
Uzamaya başlayan saçlarımı kapatmışım..
İş manyağı iş arkadaşım sürekli işten bahsediyor..Üçüncü defa click'i izlemenin etkisiyle..Bırak bunları hayatına bak ev bul kendi işlerine bak azcık ve Click'i mutlaka izle dedim..Umutsuz vakayım ben bakışıyla baktı..Sustum...
İşten ayrılmayı düşünüyorum..Sonucunu düşünmeden ne olacağına bakmadan..Yaşamımı devam ettirebilir miyim diye sormadan...
İnsan mutsuz olduğu yerde kalmamalı..Neden burada mutsuzum onu bile bilmiyorum...Başka yere gittiğim de daha da mutsuz olur muyum diye sormuyorum bile..Biliyorum çünkü böyle olacak..
iç güveysinden hallice diyip neden kabullenemiyorum ki ben olan biteni...
5 gün dinlenme sürecinde her telefon çaldığında mide bulantılarımın artmasından burada olmak istemediğimin gerçekten farkına vardım...
İyi mi kötü mü bilmiyorum...
umutsuz vakayım sanırım...
Kendimi hiç büyümemiş hissediyorum..Ufak minik hala ilgiye şefkate muhtaç...
Ailemi çok özledim..Kendimi çok özledim..
Sürekli bir maskeyle dolaşmaktan bıktım...
Şimdi Tamer abi'nin nasılsın tatlı cadı gülücük prensesi demesi sadece maskeme bir övgü...
Offf saçmalıyorum işte...
Hepimiz kendimize kurduğumuz yapmacık hayatlarımızdan memnunsusuz!!! Mutsuzuz..Huzursuzuz...
Evet çalışıyoruz...
Hayatı devam ettirebilmek için..Kirayı faturaları ödeyebilmek için..Aç kalmamak için..Boş vakitlerimizde eğlenebilme, okumak,izlemek için..Çalışıyoruz..Ama kirayı faturaları ödeyip aç kalmadığımız için diğer hiçbir şeye nakitimiz kalmıyor...
Hem mutsuzuz hem huzursuz hem köpekler gibi çalışıyoruz..Ama kazandığımız yetmiyor hiçbir şeye...
İşte dünya bu kadar yalın...
Sözün özü... Kapansak hepimiz hu çekmeye başlasak...Üçten fazla çocuk doğursak..Tarikatlara katılsak...Hayatımız kurtulur mu?
Bize one minute derler mi? Yok demezler...
hayırlı bir hafta diliyorum...Pazartesi sendromundan çabık çıkmak dileğiyle..

6 Şub 2009

sinir bölüm 2 ve son

ve öncelikle insan insan olmalı tabi ki...
yalaka ikiyüzlü ayrıca da yalancı ve ayrıca da problemli bir kişiysen bu insan olma mevzusu çok ama çok önemli..
lakin kişi insan olmayı başaramıyorsa işte orda size yapacak pek bir şey kalmıyor...
çünkü bu insan olmayı başaramayan arkadaşımız gecenin onikisinde biten işimizin üstüne müşterimizden gelen bu böyle olmamış bakın başka prodüksiyon şirketi bunu böyle yaptı bize biz bunu istiyorduk ama yine de elinize sağlık ok'dir yayına verelim dedikten sonra kendi hatasını kavrayıp suçu aman kime atsam aman kime atsam diye düşünüp milliyet müşteri grubumuzu ve sevgili ajansımızı suçladıktan sonra kendi çalışma arkadaşlarını hatta en çok sevdiği vakti zamanında bir çok kez hakkını savunma şuursuzluğunu gösterdiği çalışma arkadaşını(ki bu ben oluyorum) boklayabilmiştir.Hem de gecenin 2'sinde msn ve telefon konuşmaları ile..
gece bana gelen toplantı var seni de istiyorlar mesajından sonra duruma biraz uyandım ama sakiiin dedim ve yattım uyudum...
sabah gelir gelmez yandın kızım sen cümlesiyle damarlarımdan akan bütün kanın beyin hücrelerime zıplamasıyla şimşeklerim çaktı..
sinirlendim..hem de çok..mahalle ağzımı takınıp ben seni bir yakarım toparlanamazsın demeyi o kadar çok isterdim ki...sustum..sakiiiiiinnn dedim..
iki senaryo geliyor bize biri söz düzeni reklamın sesini alabilmemiz için biri de görüntü için filmin nasıl istendiğine dair.Bir de storyboardlarımız oluyor..Dün o kadar çok işim var ki yetişemiyorum yok posta bir şey istiyor yok hürriyet bir şey istiyor bir yandan koştur bir yandan vtrlerde sorun var filmle çok ilgilenemiyorum malzemeleri indirdim bak storyboard var senaryon burda bilgisayarda çıktı alamıyorum kusura bakma yoğunum tamam tamam hallederiz biz zaten aynı film dendi..
ok dedim gittim diğer işleri halletmeye..
amaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
sonra ben öğreniyorum ki...yok Esther bana göstermedi o senaryoyu ben görmedim ben şey yapmadım..Asistanını da fişekle..Müdürü de fişekle...Yönetmenini de fişekle...
sabaha toplantı ayarla ...
toplantıya giriş cümlesi bir yönetmenin,bir yönetmen asistanının neler yapması gerektiğinin açıklanmasıyla başlayınca..
bir saniye dedim..ben eğer bu filmin yönetmeniysem başka bir iş yapmamam lazım..ben o filmin başında bile duramadım..böle böle...
yok müşteriye bunu nasıl açıklayacağız yok bilmem ne..
ya ben ajansla konuştum vaktimiz yoktu diye.. diyorum..
herkes birbirinin kuyusu kazmaya çalışmaktan dinleyen yok..
pekiii toplantı bitti herkes birbirini şişirdiğiyle kaldı ve ne oldu?
bu yalaka ikiyüzlü kendini bilmez yalancı kişilik yanıma gelip ya sen bunu göstermiş olabilirsin benim başım çok kalabalıktı ben hatırlamıyor olabilirim kusuruma bakma sen benim üzüldüysen de çok üzülürüm gel kahve içelim dedi..ve ben artııııkkk yuh dedim cidden sana koca bir yuuuhhhhh...
kıssadan hisse..
hayatta hep dobra oldum evet bazen gereksiz fevriliğe varan ve insanı yıpratan hareketler bunlar...ama asla yalan söyleyemedim..asla gördüğüm şeyi görmedim diyemedim..asla etrafımda ki insanları gaza getirip fitleyemedim..
çok cici bir insanım yani...ama deveyi diken insanı siken derler ya...
herkesi sikip atmak lazım bu sistem de..
herkesin arkasından konuşup sonra melek olmak lazım..
ikiyüzlü olmak lazım en fecisinden...
yapamıyorsan da ezilirsin..haklıyken haksız olursun..
asıl kıssadan hisse
sinir bütün kötülüklerin anası..
sinirlenmemek lazım...
'hadi' sinir'len'mek kötü bişey!

sinir bölüm1

insan sinirlerine hakim olmalı..
insan sinirlerine hakim olamayınca başına çok kötü şeyler gelebilir..
insan sabah sabah günaydın demeyip yandın kızım sen diyen iş arkadaşına sana da günaydın diyebilmelidir..
insan iki yüzlü insanlar arasında bile kendini korumalı doğrularından vazgeçmemeli herkese iyi niyetli yaklaşıp asla ama asla yalan söylememelidir.
insan dakika başı bütün iş problemlerinin kendisine yüklenmesine alışmalı buna çözümler aramaktan vazgeçmeli kovun beni dememeli hafif mahçup bir gülümsemeyle iş arkadaşlarının yalanlarını ve iftiralarını su yüzüne çıkarmalıdır...
toplantıdan sonra sanırım yazacak çok şeyim olacak..
toplantı...