4 Eki 2010

her zaman bir yerlerde

Parça bitiyor tekrar başa,kahve bitiyor tekrar doluyor,sigara bitiyor yenisi tekrar yakılıyor...
Ama gece hala hiç bitmeyecekmiş gibi.
Büzülüp küçücük oldum sandalyede.
Yine korkunç bir baş ağrısı;sağ göz çukurundan girip sağ şakaktan çıkmayan.
Herkes uyurken çıkmıştım o gece,yağmur üstümde.
Sokak lambaları hep önümde,
Soğuk karanlık gölgeler
Ve hiç ısınmayan bir şehir.
Ve yine hep aynı parça,
Ellerim...boşlukta.
'merak etmeyin yarım saate dönerim,yağmura eşlik etmeliyim sadece,sandığınız kadar güçsüz değilim''li cümleler telefonun diğer ucundaki nerdeeesin çığlıklarına.
Böyle durumlara sinirleniyorum çok,ana avrat düz gidiyorum.
Çok yoğun duygular yaşadığın an bir parçayı dinlemeye başlıyorsun ve hiç durmadan onu dinleyip duruyorsun...
Sonra o evvel zaman içinde kalbur saman içindeki parça karşına pat diye çıkıveriyor yıllar sonra.
Ya da sen çıkartıyorsun bilinçsizce.
Ne oldum dur daha diyemeden,o geçmiş zamanda ki ruh hali gelip yakana yapışıp;
Lanet karı beraber az ağlamadık mı şimdi neden sırıtıyorsun harikalar ülkesine mi düştün ha beni nasıl unutursun..
diyerek hesap soruyor sanki.
İşte şuan tam da bu yüzden;
Hiç bitmeyecekmiş gibi gece.
Üşüyorum,
Donuma kadar ıslanmışım sanki yağmur altında.
Güçlü olduğu masalını uydurup,
o mermer meydanda yere çöküp deli gibi ağlayan,
kedi yavrusundan bozma kız gibiyim.
Ama kişi farklarını kendi yaratıyor sanırım.
Ben bunları yazarken,çokça zaman geçti pek tabiiiii...
Yıllar sonra yine karşıma çıktığında bu parça;
yağmur altında durup ağlayan o kıza göz kırpıp, bak her şey geçiyor işte.
Şimdi karşılıklı oturmuş konuşurken kahkahalar atıyorsunuz,
ikinizinde fon müziği aynı,önemli olan kabuğu kanatmamak, ve ... daha bunun gibi bir çok şey diyebileceğim sanırım.
Belki o küçük kızı kandırarak,belki sadece parçayı kandırmak isteyerek.
Ve; işte bitiyor gece...
A night without you seems like a lost dream
Love I can't tell you how I feel

http://fizy.com/s/1lxsus