17 Eyl 2007

saçMALaK

şimdi diyorum..
dışarı çıksam..
deli gibi bağırmaya başlasam
AAAAaaaaAAaaaAAaaAAaAAaaA diye..
nasıl böyle bir ferahlık kaplardı beni..
çevremdeki insancaların (hani yumuşakça gibi...) ne hale geleceğini düşününce şu an bile gülüorum...
hımm
aslında gayet edebi cümleler sarf etme gayretinde bulunmaktayım fakat halim peh namüsait olduğundan elim tuşlarda gezinirken saçma harf tuşlarına basmakta..
bunun bilincine vardığımdan da kendimi pek utangaç hissediyorum..
ben jack'in safra kesesiyim..iğrenç rezil bir sıvı veren.(safra ismi sanırım :p)
ben jack'in günbatımını seyretme isteğiyim....
ben jack'in karaciğeri olma çabasında bir zavallıyım..
bööööööö
.....
hadi saçmalak oldum yine.
aslında gerçekten ben edebi bir şeyler yazmaya çalışacaktım ya...
yine cıvıdım..
neyse...
kısmet değilmiş..

nefretim kederimden

BU SON OLSUN
YÜREĞİM HUZUR BULSUN
DAHA FAZLA
NEFRET EDEMEM KENDİMDEN...

YARINLARI ÖLDÜRDÜM...
NEFRETİM KEDERİMDEN.....


düşler düşermiş düşten

ıssız bir sokaktan geçiyorum..
içimde endişeler,hüzünler,yıpranmışlıklar..
karanlık..
üşüyorum..ama ateşim var...
gözlerini arıyorum her yerde..
yalvarırcasına..
bul beni ne olur dercesine..
bul beni ve al içine..
küf kokulu ıssız bir sokak...
yoksun..yokum..
gözlerin çıkıyor karşıma..
gel diyor..ısınıcaz beraber...
tüm günahlarımızdan arınıcaz..
gel bul beni...
her yerde seni arıyorum..
ya bulamazsam korkusu içimde..
ya ayağım takılır..siyah pis bir mazgalın içinde boğulursam diye..
ödüm kopuyor..bana bişey olmasından değil..
sana ulaşmadan bana bişey olmasından..ödüm kopuyor..
ve bir köşe başında..sokak lambasından yansıyan ışığın altında buluyorum seni..
uzaktasın..hayalsin belki ama buluyorum..
küf kokulu karanlık sokağa yağmur yağmaya başlıyor..
sefil çaresiz acınası halime geri dönüp olduğum yere çöküyorum..
içimde, o siyah pis mazgala yağmur damlalarıyla gitme isteği..
ağlıyorum...korkuyorum... korktuğuma ağlıyorum..ağladığıma korkuyorum..
bileklerimde geçmeyen bir yaşanmışlığın yansımaları..
ince bir çizgi...geçmişin gölgesi..açılmış et parçasına bakıp yalıyorum kanı...
gözlerin düşüyor gözlerime..
içimde bir his..
sana ulaşmamalıyım..
gelsene üşümüyor musun?diyorsun..
kendine bile yabancı sesin..
yavaşça kalkıyorum yerden..su içindeyim..
ellerini uzatıyorsun...
yavaşça sokak lambasının ışığında gölgem ve ben hayat bulmak için yürüyoruz..
yaklaşıyorum..
yavaşça..
korkuyorum..
yaladığım kanlar,dökülüyor gözlerimden..
uzattığın ellerine düşüyor damlalar..
ellerimi uzatıyorum...
küf kokulu umutların tükendiği karanlık dar ve ıssız sokakta..
yağmur hızlanıyor...
hiç durmayacakmış gibi..
ellerim parçalanıyor ellerime dokunduğunda..
parçalanıyorum..
gözlerin gözlerimde ağlıyorsun..
ya da ben yağmur damlalarını yaş sanıyorum..
ya da ağlamanı istiyorum..