17 Haz 2011

uykumun en tatlı yerine kazınmış silüeti

Düşüyorum tavşan deliğinden saliselerce...
Yere çarpıp,duruyorum sonra.
Ağaç kavuğundaki kapılardan geçebilmem için,
ne minik bir kurabiye var
ne minik bir şişe etrafta...
Umutsuzluğa kapılırken tam,
bir kapı açılıyor ardına kadar.

Uykumun en tatlı yerine kazınmış silüeti.

Çekinmeden gözlerimin içine bakabilmesiyle,
çelikten ördüğüm tevazum tuzla buz oluyor.
Zamanında yuttuğum her cümleyi;
safra olarak bırakıyorum ayakuçlarına.
Söylediklerinin aksine;
sahip olduğuma inanmadığım tüm gücüm tükeniyor
ve
aramızdaki bir adımlık mesafeyi okyanusmuş gibi aşarak,
dolanıyorum kollarına.
Hiçbir şey olmamış gibi sarıyor bedenimi.

Yutkunuyorum uzun bir süre.
Ama dudaklarımı aralayıp çıkaramıyorum sesimi.

Kahrolası bir rüya da bile soramıyorum...

Ömür boyu neden istemedin beni?

Hiç yorum yok: